top of page

Toksik Pozitiflik ve İngilizce Öğrenme Deneyimi

  • Yazarın fotoğrafı: Gökhan Çetinyürür
    Gökhan Çetinyürür
  • 5 Ağu
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 15 Eyl

İngilizce (veya başka bir dil) öğrenmek, iniş ve çıkışlarla dolu bir yolculuktur. Sosyal medyada genelde bu yolculuğun sadece "pozitif vibe"larından bahsedilir. Eğer siz de herkesin zorlanmadan İngilizce konuştuğunu düşündüğünüz için kendinizi kötü hissediyorsanız, yalnız değilsiniz. Bu yazıda toksik pozitifliği masaya yatıracağız. Neden böyle bir durumla karşılaştığımızı anlamaya çalışacağız.


Toksik Pozitiflik Nedir?


Bir şey pozitifse nasıl toksik olabilir? Her şeyin fazlası zarar, sevgili dostlarım. Toksik pozitiflik, "hayatın doğal bir parçası olan zorlayıcı duyguları reddedip, her zaman mutlu ve olumlu olmayı zorunlu kılan bir yaklaşım" olarak tanımlanıyor (datem.com). Bunu ekstrem bir "good vibes only" tutumu olarak ele alabiliriz. Olaylar ve durumlar karşısında olumlu kalmak sağlıklı bir bakış açısı olabilirken, toksik pozitiflik var olan zorlukları ve negatif duyguları göz ardı ettiği için kişiye zarar verecek sahte bir güven duygusu aşılar (avidopenaccess.org). Sonuç olarak, gerçek duygularımızın görmezden gelindiğini hissederiz. Toksik pozitiflik kültürü, aslında olumsuzluğu körüklüyor; çünkü insanları yaşadıkları deneyime yabancılaştırıyor ve bu deneyimleri inkâr ediyor (readable.com).


İngilizce Öğrenirken Toksik Pozitiflik


İlk bakışta dikkatimizi çekmese de, İngilizce öğrenenler toksik pozitiflikle birkaç şekilde karşılaşabiliyor:


Sürekli Eğlence


Sosyal medyada İngilizce öğrenmeyle ilgili içerikler genelde "kolay ve eğlenceli" olmak üzerine. Eğitmenlerin çoğu, İngilizce eğitiminin her zaman eğlenceli olması gerektiğini savunuyor. Bu durum, birçok öğrencinin kendini başarısız hissetmesine neden oluyor. Çünkü "o hariç herkes İngilizce öğrenirken eğleniyor." Hayatta sürekli eğlence mümkün değil. Gelişmek bazen bir görevdir. Eğlenmeye çalışsak da, bazen sıkılıp motivasyonumuzu kaybedebiliriz. Neden? Çünkü insanız.


İki kadın parti şapkalarıyla gülerek dans ediyor. Biri boru düdük çalıyor. Arka plan sade, mutlu bir atmosfer var.
Keşke hayatta her şey sürekli eğlenceli olsa.

Zorluğu Gözardı Etme


İngilizce öğrenenler zorluklarla karşılaştığında, genelde bu zorlukları göz ardı etmeleri önerilir. "Tense'leri sürekli karıştırıyorum, bu durum motivasyonumu çok bozuyor." diyen bir öğrenciye, "Negatif düşünme! Tense'ler o kadar da zor değil, yapabilirsin!" diyen bir öğretmen düşünün. Bu tür bir davranış, toksik pozitifliğin dik âlâsıdır! Öğrencinin yaşadığı sorunu anlamaya çalışmayan bir yaklaşım, durumu daha da kötüleştirir. Daha iyi bir cevap şöyle olabilir: "Tense'ler gerçekten zor olabiliyor, birçok öğrencim de böyle zorlanıyor. Bakalım seni tam olarak zorlayan kısım neresi?"


Çabayı Saklama


Sosyal medyada hayal kırıklıklarını ya da bir şeyi başarmak için verdiği mücadeleyi paylaşan insanlara denk geldiniz mi? Ben de gelmedim. Hepimizin hayal kırıklıkları oluyor. Hepimiz bir şeyler başarırken zorlanıyoruz. Sosyal medyada bunları saklıyoruz. Bu durum, "Herkes çok kolay öğreniyor, ben niye öğrenemiyorum?" düşüncesine yol açıyor. Sonuç? Moral bozuklukları, motivasyon kayıpları ve İngilizceden kaçış...


Eğer bu durumlardan bazılarına aşinaysanız, toksik pozitiflikle karşılaşmışsınızdır. Şimdi, bu durumun bizi psikolojik ve akademik olarak nasıl etkilediğini araştırdım.


Sürekli Pozitiflik Neden Zarar Verir?


Evet, pozitif olmanın neresi kötü? Denge önemli! İşte toksik pozitifliğin etkileri hakkındaki uzman görüşleri:


Duygusal Yük ve Stres


Kendinizi sürekli kötü hissetmekten vazgeçmeye zorlamak, uzun vadede kendinizi daha da kötü hissetmenize yol açar. Psikologlar, negatif duyguları baskılamanın stres, anksiyete ve sağlık sorunlarına neden olduğunu belirtiyor (thelearnerlab.com). Duyguları bastırmak, zihinsel yükü artırır ve depresyona katkıda bulunabilir. Yani stresliyken stresli değilmiş gibi davranmak, sizi daha da strese sokar. Eğer stresli hissederseniz, toksik pozitiflik bu sefer de suçlu hissetmenize neden olur (engagetolearn.org).


Erkek düşünceli, oturma odasında oturuyor. Kadın not alıyor, form dolduruyor. Ortam sakin, masada bir kutu ve su bardağı var.
Kendinizi sürekli kötü hissetmekten vazgeçmeye zorlamak uzun vadede kendinizi daha da kötü hissetmenize yol açar.

Geçersiz ve Yalnız Hissetmek


Pozitif düşünmeye zorlanmak, yaşadığınız zorluğun geçersiz kılınmasına neden olur. Bazı öğrenciler, yardım alamayacaklarını düşündüklerinden, anlamadıkları bir konuda soru sormamaya başlar. Sürekli pozitiflik talep edenler, başkalarına yeterli desteği sağlamaz. Bu durum, toplumsal iletişimi baltalar. Eğer bir öğrenci yardım alamayacağını düşünerek bir konuyu anlamadığını belirtmezse, sınıf o konu üzerinde daha fazla durmadan diğer konulara ilerler.


Performans Zedelenmesi


Harvard Business School’da yapılan bir deney, öğrencilerin stres yönetimi açısından ilginç bir sonuç ortaya koyuyor. Öğrenciler rastgele iki gruba ayrılıyor. 1. gruba sakinleşmeye çalışmaları, 2. gruba ise kaygılarını kabul edip yeniden yorumlamaları öneriliyor. Sonuç? İkinci grup, sakin kalmaya zorlanan gruba göre sınavda yaklaşık %10 daha yüksek puan alıyor. Bu araştırma, normal duyguları bastırmaya fazla odaklanmanın dikkatinizi dağıtabileceğini gösteriyor. Gerçekçi olmayan iyimserlik, kötü planlamaya ve sahte bir güven hissine yol açarak başarı şansınızı azaltabilir (pmc.ncbi.nlm.nih.gov).


Ellerde bir taş ve kalp figürü. Taş üzerinde "Worries" yazısı. Ahşap zemin, sıcak tonlar. Huzurlu ve düşünceli bir atmosfer.
Önemli olan endişelerimizin olması değil, bu durumu nasıl kontrol ettiğimizdir.

Gerçek Kesit: İnsanlar Ne Diyor?


Reddit'te bir öğrenci İngilizce öğrenme deneyimini şöyle özetliyor: "Bu benim için bir görev ve bundan HER ZAMAN keyif almak zorunda değilim. Sürekli eğlenceli hale getirmeye çalışmak, öğrenmenin kendisinden daha yorucu hale gelmeye başladı." (*reddit.com


Zevk almakta veya eğlenmekte bir sorun yok. Fakat zevk almayı bir zorunluluk haline getirmek, zamanla bu hissin yok olmasına neden olur. Öğrenciyi İngilizce öğrenme motivasyonundan soğutabilir.


Bir İngilizce öğretmeni Kirsten Smith, dil öğrenmenin her zaman eğlenceli olmadığını belirtiyor: "Bazen sıkıcıdır, bazen hayal kırıklığı yaratır, bazen de geriye gidiyormuşsunuz gibi hissedersiniz ve bu tamamen normaldir. Sorun, her şeyin “her zaman kolay, olumlu ve motive edici hissettirmesi gerektiği” yönündeki yaygın düşüncedir. Buna toksik pozitiflik deniyor ve insanları başarısızlığa sürüklüyor." (*linkedin.com).


Sonuç


İngilizce öğrenirken maruz kalınan toksik pozitiflik, hayata biraz gereğinden fazla pembe gözlükle bakmaya benziyor. Evet, cesur olmak, pes etmemek harika şeyler. Ama bazen motivasyonunuzu kaybetmeye hakkınız var. Kötü hissetmeye hakkınız var. Zor demeye hakkınız var. Önemli olan kötü hissetmeniz değil, kötü hissetme durumunda takılıp kalmamanız.


Toksik pozitifliğin ne demek olduğunu anlarsanız, İngilizce öğrenirken karşılaşacağınız engeller sizin için bir yenilgi değil, başarıya ulaşacağınız yollara döşenmiş taşlar olur. Size sırf kişisel çıkar sağlamak için olanı olduğundan çok daha kolaymış gibi gösterenlerden uzak durun.


Pembe fonda çatlak gözlük ve pozitif mesajlar, sağda ahşap tabelalı denge ve gün batımında yürüyen bir adam. Gelişim ve iyimserliği simgeliyor.

 
 
 

2 Yorum


Nihan Alkan
Nihan Alkan
05 Ağu

I swear there are lots of theses with way fewer quotations than this post :D

Beğen
Gökhan Çetinyürür
Gökhan Çetinyürür
05 Ağu
Şu kişiye cevap veriliyor:

Hahaha, that's how I roll :P

Beğen
  • Instagram
  • Facebook Sosyal Simge
  • LinkedIn Sosyal Simge
bottom of page